Batı'da Rönesans'in doğuşuna Müslüman bilginlerin ön ayak olduğu iddiası, Batı'nın geliştirdiği bilim karşısında aşağılık duygusuna kapılanların fikrine tercüman olmaktadır. Eğer Müslüman bilginlerin çalışmaları olmasa, Batı'da Rönesans doğmazdı, deniyor. Bu fikir aslında büsbütün yanlıştır demek istemiyoruz. Fakat burada önemli olan, gene, temel yaklaşımımızı doğru tespit edip etmememizle ilgilidir. Rönesans, aslında, Batıda, Hıristiyanlığa karşı bir dinsizlik gayretinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. O çağın Batılı bilim adamları veya sanatçıları, fikirlerini geliştirirlerken Müslüman bilginlerden de "yararlanmışlardır." Fakat bu demek değildir ki, Rönesans, "İslâm ruhunun" bir hasılası olarak meydana getirilmiştir. Ama "Rönesans" deyince hayranlıktan dillerini yutayazanlar, her halükarda, bu harekete İslâmın da adının karıştırılmasından hoşlanıyorlar. Nasr, Rönesans vâkıası hakkında şu çarpıcı gerçeği belirliyor: Rönesansa Müslüman bilginlerin katkısı olmuştur, fakat Batılı bilim ve sanat adamları, Müslümanların eserlerini İslâmi muhtevalarından ve İslâmi ruhtan tamamen boşandırarak bu işi yapmışlardır. Batı'nın bugün geliştirdiği bilim hadisesinde bütünüyle böyle bir zihniyet hâkimdir. Başka bir deyişle, Batının Rönesans'ına karşı Müslüman olarak bizim övünmemizi ya da yerinmemizi gerektiren, yani bize ilişkin bir husus yoktur.